Nöropazarlama Etkinlik Endüstrisi İçin Ne İfade Ediyor?
Etkinlik endüstrisi, pazarlama ve teknoloji dünyasındaki gelişmelerden kuşkusuz en çok etkilenen alanlardan biri. Bu gelişmelerin etkinlik deneyimi üzerindeki etkisi kalıcı ve oldukça büyük. Artık organizasyon şirketlerinin trendleri takip etmenin yanında insanın duygu ve düşüncelerini de anlamaları gerekiyor.
Hızla büyüyen nöropazarlama, hangi duyguların karar verme süreçlerimizde etkili olduğunu araştırır ve bulguları pazarlamayı daha etkili hale getirmek için kullanır. Peki bu etkinlik endüstrisi için ne anlama geliyor?
Buna geçmeden önce bir etkinlik yaparken neleri hedeflediğimize bir göz atalım.
Etkinliğin amacı etkinlik türüne göre değişiklik gösterebilir fakat bazı temel amaçlar her etkinlik için geçerlidir. Tatmin olmuş müşteriler, mutlu ve ilgili katılımcılar gibi. Etkinlik sonunda “Bu ne kadar da harika bir deneyimdi!” gibi yorumları herkes duymak ister.
Bu amaçlara yakından baktığımızda harika deneyimler yaratmanın temel faktörünün “insan” olduğunu görürüz. “İnsan faktörü” nöropazarlamacıl
Aslında iyi etkinlik deneyimi yaratmada üç önemli unsur söz konusudur: akılda kalıcılık, etkileşim ve duygu. Yani odaklanmamız gereken sorular etkinliğimizi nasıl hatırlanır kılarız, nasıl etkileşimi destekleriz ve en önemlisi duyguları nasıl harekete geçiririz olmalıdır.
Çevremizi algılayış biçimimiz duyularımıza doğrudan bağlıdır. Görme, koku alma, dokunma, tatma, işitme deneyimlerimizde
Görme duyumuzun gücünün hepimiz farkındayızdır. Mesela güzel dekore edilmiş bir oda başka odalara kıyasla daha sıcak algılanır. En az görme duyumuzu kadar güçlü olan bir başka duyumuz ise koku almadır. Etkili kokular güzel hisleri yanında getirebileceği gibi etkinlikte geçirilen zamanın artmasını dahi sağlayabilir. Ayrıca koku algılayıcılarımı
Çevremizdeki tüm sesleri bir düşünün. Hiç istemsiz şekilde bir şarkı mırıldandığınızı fark ettiniz mi? Bu şarkıyı muhtemelen birkaç saat önce alışveriş yaptığınız markette duydunuz ama o sırada fark etmediniz. Aynı şekilde sesler de katılımcılarınız
Ancak tek bir duyuya hitap etmenin yeterince etkili olmadığını da söylemek gerekir. Ne kadar çok duyu kullanırsanız o kadar büyük etki elde edersiniz. Yani olabildiğince çok –eğer imkanınız varsa 5 duyunun hepsine- hitap etmeye çalışın. Nöropazarlama, katılımcıların duyularına beyin dostu mesajlar yollayarak harika bir etkinlik deneyimi tasarlamak istediğiniz noktada size yardımcı olur.
Duyuların yanında üstünde durulması gereken önemli bir konu da ayna nöronlardır. Bunu daha önce duymamış olabilirsiniz. Aslında günlük hayatımızda hepimizin karşılaştığı durumları içeriyor. Mesela, daha önce hiç başka birinin ağladığını görüp siz de ağlamaya başladınız mı? Ya da bir arkadaşınızın üzerinde gördüğünüz elbisenin aynısından istediniz mi? Muhtemelen cevabınız evet. Ayna nöronlar beynimizin empati noktalarıdır. Bu nöronlar bizde başkalarının davranışını taklit etme eğilimi yaratır. Etkinlik deneyimi bağlamında da davranışlarımız etkinlikteki çoğunluğun davranışına göre şekillenir. Örneğin biri alkışlamaya başladığında geri kalan herkes de alkışa katılır. Fuaye alanında çoğu kişi kokteyl içerse, geri kalan herkes de içmek ister.
Etkinlik deneyimini etkileyen daha birçok farkı faktörden söz etmek mümkün. Eğer insanların nasıl düşündüğünü ve uyaranlara verdikleri tepkileri anlayabiliyorsan